2026 yılında yatırımcıların portföy tercihleri daha net bir çerçeveye oturmaya başlıyor. Para politikasında beklenen değişim, faiz ve yatırım fonları arasında dengeli bir yatırım yaklaşımını zorunlu kılıyor. Faiz hâlâ portföylerin temel unsuru olarak öne çıkarken, yatırım fonları sundukları esneklik ve potansiyel getiriyle tamamlayıcı bir rol üstleniyor.
GÖZLER PARA POLİTİKASI VE ENFLASYONDA
Yeni yılın ilk önemli gündem maddesi, Merkez Bankası'nın ocak ayında gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu toplantısı olacak. Bu toplantının, yıl boyunca izlenecek para politikasına dair önemli sinyaller vermesi ve yatırımcı davranışlarını etkilemesi bekleniyor.
Piyasa beklentileri, dezenflasyon sürecinin devam etmesiyle birlikte faiz indirimlerinin sürmesi yönünde şekilleniyor. Bu tablo, faize duyarlı yatırım araçları ile fon piyasaları arasında yeni bir denge arayışını beraberinde getiriyor.
ENFLASYON VERİSİ YENİ DÖNEME İŞARET EDİYOR
Şubat ayı başında açıklanacak ocak ayı enflasyon verisi, bu yıl farklı bir önem taşıyor. Tüketici fiyat endeksinde baz yılının güncellenmesi ve sepet ağırlıklarının yeniden düzenlenmesi, orta ve uzun vadeli enflasyon beklentileri üzerinde belirleyici olacak.
Yılın ilk çeyreğinde yayımlanacak enflasyon raporları ve yapılacak para politikası toplantıları, 2026 boyunca izlenecek yol haritasını daha net ortaya koyacak.
FAİZ HÂLÂ CAZİP, ANCAK GETİRİLER DARALIYOR
Mevcut seviyelerde faiz, özellikle kısa vadeli yatırımcılar için hâlâ cazip ve öngörülebilir bir getiri sunuyor. Mevduat ve para piyasası araçları, düşük riskli ve likit bir park alanı olmayı sürdürüyor.
Ancak faiz indirim sürecinin devam etmesi, ilerleyen dönemde faiz getirilerinin kademeli olarak azalabileceğine işaret ediyor. Bu durum, yatırımcıların alternatif enstrümanlara yönelmesini beraberinde getiriyor.
FONLAR GEÇİŞ DÖNEMİNDE ÖNE ÇIKIYOR
Yatırım fonları, faiz indirim sürecinde portföyleri dengeleyen önemli araçlar arasında yer alıyor. Para piyasası fonları likidite avantajı sağlarken, borçlanma araçları fonları olası faiz düşüşlerinden sermaye kazancı yaratma potansiyeli taşıyor.
Daha uzun vadede ise hisse senedi ve tematik fonların, büyüme beklentilerinin güçlenmesi ve finansman koşullarının iyileşmesiyle birlikte yeniden yatırımcıların gündemine girmesi bekleniyor.
KESİN TERCİH YERİNE DENGELİ PORTFÖY VURGUSU
Uzman değerlendirmelerine göre, faiz ile fon arasında kesin bir tercih yapmak yerine dengeli ve esnek bir portföy yaklaşımı öne çıkıyor. Faiz, 2026'ya girerken portföyün omurgası olmayı sürdürürken; fonlar bu yapıyı daha dinamik ve değişen koşullara uyumlu hâle getiriyor.
FAİZ YATIRIMCILARI İÇİN ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR
FON YATIRIMCILARI İÇİN DİKKAT ÇEKEN NOKTALAR