Tarih: 24.12.2025 15:47

ÇAYIROVA’DA İDDİALAR DERİNLEŞİYOR: İLHAMİ BAYRAK’TAN BELEDİYE YÖNETİMİNE ÇOK SERT ÇIKIŞ

Facebook Twitter Linked-in

Onay Tv'de yayınlanan Gündem Özel canlı yayınında konuşan İYİ Parti Çayırova İlçe Başkanı İlhami Bayrak, Çayırova Belediye Meclisi'nde muhalefetin yok sayıldığını öne sürdü. Bayrak, mecliste temsil edilen muhalefet partilerinin halktan yetki almasına rağmen karar süreçlerine dahil edilmediğini belirterek, "Bu bir uzlaşı kültürü değil, 'ben yaptım oldu' anlayışıdır" dedi.

İYİ Parti Çayırova İlçe Başkanı, Kocaeli Büyükşehir ve Çayırova Belediye Meclis Üyesi İlhami Bayrak, Çayırova Belediyesi'ne yönelik eleştirilerini daha da sertleştirerek sürdürdü. Bayrak, belediye yönetimini şeffaflıktan uzak, hesap vermeyen, kamu kaynaklarını tartışmalı ilişkilerle yöneten ve demokratik denetimi bilinçli biçimde devre dışı bırakan bir anlayışla hareket etmekle suçladı.

Bayrak'ın açıklamaları, Çayırova'da uzun süredir kulislerde konuşulan birçok başlığı açık şekilde gündeme taşırken, özellikle vakıf iddiaları, kamu arazileri ve "marul tarlası" olarak bilinen alanla ilgili sözleri dikkat çekti.

"MECLİS KAPALIYSA, HESAP VERME NİYETİ DE YOKTUR"

Çayırova Belediye Meclisi toplantılarının canlı yayınlanmamasına sert tepki gösteren Bayrak, bunun basit bir teknik tercih değil, bilinçli bir siyasi karar olduğunu vurguladı.

"Biz her ay ısrarla meclis toplantılarının canlı yayınlanmasını istiyoruz. Çünkü meclis, Çayırovalıların meclisidir. Ancak her defasında oy çokluğuyla reddediliyor.

Kocaeli Büyükşehir Meclisi canlı, Gebze canlı, Darıca canlı… Ama Çayırova'da meclis kapalı. Çünkü burada konuşulanların halk tarafından duyulması istenmiyor."

Bayrak, meclisin kapalı yürütülmesinin demokratik denetimi ortadan kaldırdığını belirterek şunları söyledi:

"Şeffaf olan yönetim, kameradan korkmaz. Hesap verebilen yönetim, halktan kaçmaz. Ama Çayırova Belediyesi'nde maalesef tam tersi bir tablo var."

VAKIF İDDİALARI: "SORULAR CEVAPSIZ, ŞÜPHELER DERİN"

Belediye yönetimiyle ilişkili olduğu iddia edilen vakıf konusuna da değinen Bayrak, bu başlıkta sistematik bir kaçış olduğunu savundu.

"Belediye başkanının vakfını sorduğumuzda, 'sizi ilgilendirmez' deniliyor. Oysa bizi ilgilendirmeyen hiçbir kamu ilişkisi yoktur.

Belediyeyle ilişkili bir vakıf varsa, bu vakfa hangi kaynaklar aktarılıyor, hangi imkânlar sağlanıyor, kimler faydalanıyor; bunların tamamı kamuoyuna açık olmak zorundadır."

Bayrak, mecliste yönelttikleri sorulara net yanıt alamadıklarını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

"Soru soruyoruz, cevap yok. Belge istiyoruz, yok. Açıklama bekliyoruz, suskunluk var. Bu suskunluk masum değildir."

"MARUL TARLASI" HADİSESİ: BİR ARAZİDEN FAZLASI

Bayrak'ın açıklamalarında en çok dikkat çeken başlıklardan biri de kamuoyunda "marul tarlası" olarak bilinen arazi oldu. Bayrak, söz konusu alanın Çayırova'ya ait bir kamu arazisi olduğunu ve belediye başkanının vakfında yönetici konumunda bulunan bir isme tahsis edildiğini iddia etti.

"Bu şehirde artık 'marul tarlası' diye anılan bir kamu arazisi var. Burası Çayırova halkının malı. Ama bu arazi, belediye başkanının vakfında yönetim kurulu üyesi olan bir isme tahsis ediliyor.

Biz buna itiraz ettiğimizde rahatsız oluyorlar. Oysa rahatsız olunması gereken şey, bu tahsisin kendisidir."

Bayrak, bu olayın basit bir arazi meselesi olarak görülmemesi gerektiğini belirterek şu sözleri kullandı:

"Bugün marul tarlası konuşuluyor. Yarın başka bir tarla, başka bir arsa konuşulur. Çünkü mesele tekil değil, sistematiktir. Bu bir yönetim anlayışının yansımasıdır."

"BU İŞLER İYİ PARTİ'NİN DEĞİL, ÇAYIROVA'NIN MESELESİDİR"

Bayrak, kamu arazileriyle ilgili itirazların sanki yalnızca İYİ Parti'nin gündemiymiş gibi gösterilmeye çalışıldığını söyledi.

"Biz bu konuları dile getirdiğimizde, sanki şahsi bir meseleymiş gibi yansıtılıyor. Hayır. Bu Çayırova'nın meselesidir.

Kamu arazisi birilerine tahsis ediliyorsa, bunu sormak bizim görevimizdir. Susmak, bu vebale ortak olmaktır."

DENETİM TEPKİSİ: "SAYIŞTAY YILLARDIR NEDEN YOK?"

Bayrak, Çayırova Belediyesi'nin uzun süredir Sayıştay denetiminden geçmediğini hatırlatarak bu durumu sert ifadelerle eleştirdi.

"Muhalefet belediyeleri her yıl denetleniyor. Ama Çayırova Belediyesi'ne Sayıştay en son 2016 yılında gelmiş.

Denetlenmeyen yerde keyfilik olur. Denetimden kaçan yönetim, hesap vermekten korkuyordur."

"BU MÜCADELE KOLTUK DEĞİL, VİCDAN MÜCADELESİDİR"

Açıklamalarının sonunda geri adım atmayacaklarını vurgulayan Bayrak, mücadelenin siyasi değil vicdani olduğunu söyledi.

"Bu şehir bizim. Bu topraklar bizim. Çayırova'yı kapalı kapılar ardında yönetmeye çalışan anlayışa karşı susmayacağız.

Bugün marul tarlasıdır, yarın çocuklarımızın geleceğidir. Biz bu gidişata itiraz etmeye devam edeceğiz."

TOP ARTIK ÇAYIROVA BELEDİYESİ'NDE: SESSİZLİK DAHA FAZLA SÜRDÜRÜLEMEZ

İlhami Bayrak'ın art arda dile getirdiği bu ağır iddialar sonrası gözler artık doğrudan Çayırova Belediyesi yönetimine çevrilmiş durumda. Vakıf tartışmaları, kamu arazilerinin tahsisi, "marul tarlası" olarak bilinen alanla ilgili iddialar, meclisin kapalı yürütülmesi ve yıllardır yapılmadığı öne sürülen denetimler karşısında belediye yönetiminin suskunluğu kamuoyunda ciddi rahatsızlık yaratıyor.

Çayırova halkı artık yuvarlak açıklamalar değil, net cevaplar bekliyor.
Hangi kamu arazisi kime, hangi gerekçeyle verildi?
Belediye ile adı geçen vakıf arasındaki ilişki nedir?
Meclis toplantıları neden halktan gizleniyor?
Sayıştay denetimi neden yıllardır Çayırova'ya uğramıyor?

Bu sorulara verilmeyen her cevap, şüpheleri büyütüyor.
Sessizlik uzadıkça, iddialar güçleniyor.

İYİ Parti'nin ve İlhami Bayrak'ın "şeffaflık" çağrıları karşısında Çayırova Belediyesi'nin topu sürekli taca atması, "hesap vermekten kaçan bir yönetim" algısını daha da pekiştiriyor. Kamuoyunun beklentisi nettir:
Çayırova kapalı kapılar ardında değil, halkın gözü önünde yönetilmelidir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —