AK Parti eski Milletvekili Şamil Tayyar, son günlerde medyada yaşanan kutuplaşmalar ve tartışmalara ilişkin sosyal medya platformu X üzerinden dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Tayyar, medya–siyaset ilişkilerinin tartışılmasının artık yetersiz kaldığını savunarak, Türkiye'nin ihtiyacının "medya restorasyonu" değil, kapsamlı bir dönüşüm olduğunu ifade etti.
Medya içinde yaşanan tartışmaların yeni olmadığını belirten Tayyar, bu tür gündemlerin özellikle AK Parti'nin Medya ve Tanıtım Başkanlığı'nda yaşanan değişimlerle birlikte dönemsel olarak tekrarlandığını vurguladı. Ahmet Hakan'ın başlattığı, Hande Fırat'ın sürdürdüğü ve Zafer Şahin'in tepki gösterdiği tartışmaları hatırlatan Tayyar, bu sürecin geçmişte de benzer şekilde yaşandığını ve zamanla unutulduğunu dile getirdi.
"SORUN AK PARTİ–MEDYA İLİŞKİSİNDEN DAHA BÜYÜK"
Paylaşımında, mevcut tartışmaların asıl sorunu perdelediğini savunan Tayyar, Türkiye'deki meselelerin yalnızca AK Parti ile medya arasındaki ilişkiyle sınırlı olmadığını belirtti. Siyasi kutuplaşmanın sertleştiği, toplumsal fay hatlarının kırılganlaştığı ve medya başta olmak üzere birçok alanda saflaşmanın derinleştiği bir dönemden geçildiğine dikkat çekti.
Bu ortamda gazetecilerin mi yoksa siyasetçilerin mi partiyi savunması gerektiği yönündeki tartışmaların anlamını yitirdiğini ifade eden Tayyar, mevcut sistemde yapılan yüzeysel müdahalelerin sonuç vermeyeceğini savundu.
"MEDYA DEĞİL, SİSTEM DÖNÜŞMELİ"
Şamil Tayyar, paylaşımında medya alanında yapılacak sınırlı düzenlemelerin yeterli olmayacağını belirterek, "Türkiye'nin ihtiyacı medyanın restorasyonu değil, kentsel dönüşüm benzeri köklü bir değişimdir" değerlendirmesinde bulundu. Kurumların, kurulların ve kuralların ahenk içinde yeniden yapılandırılmadan sistemin yalnızca bir köşesine dokunmanın fayda sağlamayacağını ifade etti.
"TOPYEKÜN SEFERBERLİK GEREKLİ"
Tayyar, söz konusu dönüşümün hayata geçirilebilmesi için kapsamlı ve bütüncül bir yaklaşım gerektiğini vurgulayarak, bunun ancak "topyekün seferberlik" ile mümkün olabileceğini kaydetti. Paylaşımı, medya ve siyaset ilişkilerine dair süregelen tartışmaları yeniden alevlendirirken, kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı.