Asgari ücrete yapılacak zam kadar, ücretin hangi yöntemle belirleneceği ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı da yeniden tartışma konusu oldu. Türk-İş’in, komisyon yapısı değiştirilmeden görüşmelere katılmayacağını açıklamasının ardından süreç daha da gerilimli bir hal aldı. Milyonlarca işçinin geçimini doğrudan ilgilendiren 2026 yılı asgari ücret görüşmeleri, işçi temsilcisi olmadan yapılan ilk toplantıyla başladı.
Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen ilk toplantıya yalnızca işveren ve hükümet temsilcileri katıldı. Yaklaşık bir buçuk saat süren toplantının içeriğine dair kamuoyuna herhangi bir açıklama yapılmadı. Bu durum, komisyonun işleyişine yönelik eleştirileri artırırken, sürecin şeffaflığı bir kez daha sorgulandı.
İKİNCİ TOPLANTI ÖNCESİ BELİRSİZLİK SÜRÜYOR
2026 yılı asgari ücretinin belirlenmesinde kritik öneme sahip ikinci toplantının bu hafta yapılması bekleniyor. Ancak komisyonun yapısına ilişkin eleştiriler ve ücretin belirlenme yöntemine dair talepler karşısında hükümet cephesinden somut bir adım atılmış değil. Özellikle işçi temsilcilerinin dışarıda bırakıldığı bir sürecin, “sosyal diyalog” ilkesine aykırı olduğu vurgulanıyor.
DİSK-AR’DAN DÜNYA ÖRNEKLERİYLE ASGARİ ÜCRET RAPORU
Tartışmalar sürerken DİSK-AR, 2026 yılına ilişkin hazırladığı Asgari Ücret Raporu’nda dünyadaki asgari ücret belirleme yöntemlerini mercek altına aldı. Raporda, asgari ücretin belirlenmesinde tek bir evrensel model olmadığına dikkat çekilirken, ülkelerin siyasi, ekonomik ve sendikal geleneklerine göre farklı mekanizmalar uygulandığı belirtildi.
Rapora göre, dünyanın büyük bölümünde yasal ve zorunlu bir asgari ücret sistemi bulunuyor. Ancak başta İskandinav ülkeleri olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde asgari ücret yasal bir zorunlulukla değil, ulusal ya da sektörel toplu iş sözleşmeleriyle belirleniyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre 186 üye ülkenin yüzde 90’ında yasalar veya toplu sözleşmeler yoluyla bir asgari ücret sistemi uygulanıyor. Yüzde 10’luk kesimde ise asgari ücret uygulaması bulunmuyor. Asgari ücret sistemi olan ülkelerin yüzde 90’ında yasal-zorunlu mekanizma, yüzde 10’unda ise toplu pazarlık yöntemi kullanılıyor.
ÜÇ TEMEL BELİRLEME MODELİ
DİSK-AR raporunda, dünya genelinde asgari ücretin üç ana yöntemle belirlendiği ifade edildi:
Raporda ayrıca, asgari ücretin artırılma sıklığı ve yöntemlerinin ülkeden ülkeye büyük farklılıklar gösterdiği vurgulandı. Bazı ülkelerde ücretler otomatik endeksleme sistemiyle artırılırken, bazılarında bu artış tamamen hükümetin takdirine bırakılıyor.
TÜRKİYE “HÜKÜMET TAKDİRİ” KATEGORİSİNDE
Türkiye, asgari ücretin hükümetin takdiriyle belirlendiği ülkeler arasında yer alıyor. DİSK-AR’ın verilerine göre 1974-2025 yılları arasında yapılan 50 asgari ücret görüşmesinin yalnızca 14’ünde taraflar uzlaşmaya vardı. İşçi kesimi 27 kez belirlenen asgari ücrete itiraz ederken, işveren tarafı yalnızca 9 kez muhalefet etti.
Bu tabloya göre Türkiye’de asgari ücret, çoğu zaman işçi-işveren uzlaşmasıyla değil, hükümet ve işveren blokunun çoğunluk kararıyla belirleniyor. Raporda, bu durumun sosyal diyalog mekanizmasını zayıflattığı ve asgari ücretin adil bir biçimde tespit edilmesini zorlaştırdığı vurgulandı.
2026 asgari ücreti için yürütülen görüşmelerin nasıl sonuçlanacağı ve komisyon yapısına ilişkin tartışmaların süreci nasıl etkileyeceği ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.