Tarih: 20.11.2020 11:06

BİZİM DERDİMİZ PARA DEĞİL, BİZİM DERDİMİZ VATAN, MİLLET

Facebook Twitter Linked-in

KOCAELİ NABIZ: KAĞAN DEMİRCİ KİMDİR?

KAĞAN DEMİRCİ: 1992 Kartal doğumluyum. Aslen Artvinliyim. Bu ülkeye borcu olan, milli duygularıyla hayatına devam eden bir vatandaşım. Zonguldak’ta Elektrik-Elektronik Mühendisliğini lisans derecesinde tamamlayıp, Gebze Teknik Üniversitesi İşletme Strateji Bilimi yüksek lisansını tamamladım. Ayrıca Yurtdışı İngilizce dil eğitimimi tamamladım. Gebze tarafında aile şirketimiz var bir yandan da orada bulunuyorum. Şirketimiz kaynak sektörü üzerine, kaynak malzemelerini yani demir-çelik sektöründeki elektrotlar, bu bölgede de aktif olarak kullanılan malzemeler. Ülkemizde de genelde demir-çelik anlamında metal sanayide iyiyiz.Bu bölgede de ağırlıklı olarak metal sanayi çok olduğu için babam 30 sene önce gelmiş. Burada önce pazarlama işine başlamış, daha sonrada kendi firmasını kurmuş, şuanda da halen devam eden bir aile şirketimiz var. Bir yandan babama destek olmaya başladım, Elektrik-Elektronik Mühendisliği benim için vazgeçilmezdi, severek okuduğum bir bölümdü ve kendi alanımda da ilerlemek istiyordum. Çinli bir devlet firmasında danışmanlık vermeye başladım. Firmada bir ülkeye yeni bir teknoloji gelecek diyelim, mesela 5G bu aralar çok meşhur. 5G geleceği zaman örnek veriyorum, Peki, bu ülkeye bu teknoloji uygun mu? Çin’de bu üretildi ama bu ürün Çine uygun, peki Türkiye’ye uygun mu diye testleri yapılıyor. Bunların testleri yapılırken ben katılıyorum bizim ülkeye uygunsa, işlemlerine devam ediyoruz. Değilse de nasıl iyileştirebiliriz, nasıl entegre edebiliriz diye çalışmalar yapıyoruz. Hem bu işi hem de babamın işi ayrıca bir de siyaset söz konusu olunca baya koşturmacalı bir hayatımız var.

 

BU ÜLKENİN AHMET DAVUTOĞLU’NA BORCU VAR

 

KOCAELİ NABIZ: GELECEK PARTİSİ’NDE YER ALMAYA NASIL KARAR VERDİNİZ?

KAĞAN DEMİRCİ: Öncelikle şunu söylemeliyim. Siyasete ilgiliydim fakat erken yaşta girme taraftarı değildim.Çünkü hala bile erken olduğunu düşünüyorum. Büyüklerimiz bizim yaptığımız çalışmaları beğendiği için, yeni oluşan bir parti var düşünür müsünüz? Diye bir teklifte bulundular, bende Ahmet Davutoğlu hocamızı kendimi bildim bileli tanırım, takip ederim. Zaten Bu Ülke de Başbakan Danışmanlığı, Dış İşleri Bakanlığı ve Başbakanlık zamanlarında da takip ettim. Görevlerinin gereği doğrultusunda doğru hamleler yaptığını biliyoruz ki, girdiği Başbakanlık seçiminde de Ülke tarihinin en yüksek oy oranını alan ve son seçilen Başbakan olmasına rağmen, hem Genel Başkanı olduğu Parti den, hem de Başbakanlık makamın'dan derdi koltuk olan kişiler tarafından görevi bırakmaya ve istifaya zorlanıp hak etmediği bir durumu yaşamıştır. Zaten bu Ülke'nin Ahmet Davutoğlu'na bir borcu olduğunu biliyorduk,bana böyle bir teklif geldiğinde bu borcu ödemek için elime bir fırsat geçtiğini düşündüm. Davutoğlu bu ülkenin yetiştirdiği bence sayılı bürokratlardan, sayılı siyaset adamlarından bir tanesi. Böyle bir değeri ülkemizin kaybetmesini istemezdim. Bir de hocamızın hakkının yenildiğini düşündüm açıkçası. Şimdi düşününce 49,5 oy almış ve Başbakan olmuş, bu ülkenin yarısı hocamıza oy vermiş. Hakkıyla aldığı bu makamı bırakmayabilirdi. Şuan ki geldiğimiz kargaşa ve kriz ortamına daha erken gelebilirdik. İstese bunu yapabilirdi ama Genel Başkanımız ileri görüşlü ve idealist davrandı. Söylemlerinde de şunu ifade etti; "Ben Ülkemi düşünen bir insanım, ben bir Devlet adamıyım. Ülkemin kötüye gitmesindense  Başbakanlığı da bıraktım.'' Davutoğlu isteseydi bu ülkenin yönetilen ve itaat eden Başbakanı olarak da kalabilirdi. Çünkü biliyorsunuz Başbakanlık zaten Bu Ülkenin en önemli makamlarındandır,bunu elinin tersiyle itti. Peki neden bunu yaptı? Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu İradeli bir Başbakanlık sisteminin olması gerektiğini düşündüğü için, Parlamenter sistemin ve Şeffaflık yasasının olması şartını koştuğu için, layıkıyla baskı altında görevini sürdüremeyeceği için istifa etmeyi uygun buldu. Konuların hepsini yakından takip ettim. Kısaca söylemek gerekirse, eğer bir liderin arkasından gidilecekse, bu bilge bir lider olmalı. Eğer bir siyasi görüşü savunacaksak, bu akıllıca, sağlam temelleri olan bir görüş olmalı. Eğer bir Parti'yi zirveye taşımak için çalışacaksak, bu çözüm odaklı ve akılcı bir parti olmalı. Bu özellikleri barındıran Siyasi tarafın Prof.Dr.Ahmet Davutoğlu'nun yanı olduğunu düşündüğüm için gelen teklifi kabul ettim. Tabi bu süreçte bir siyasi teklifi kabul etmek kolay olmadı. Neden kolay olmadı? Bütün Vatandaşlarımızın da bildiği gibi Ülke'de bir korku havası var. Kendinden olmayanların hain olarak adlandırıldığı ve kendilerinden olmayanların herhangi bir işte başarılı işler yapmalarına tahammüllerinin dahi olmadığı bir ortamda, yaşımın da genç olmasın dan dolayı, Beni düşünen tanıdıklarım dan zarar göreceğimi düşündükleri için olumsuz tepkiler aldım. Yapmamam gerektiğini, iş hayatımın ve sosyal hayatımın olumsuz yönde etkileneceğini düşündükleri için çok tepkiler geldi. Birçok kişiyle istişarelerde bulunduk, böyle bir yük altına hele ki bu ortamda ve genç yaşta girmemi, beni düşündükleri için istemediler. Ama dedim ki  bu Ülke'nin bir evladı olarak bu Ülke'ye bir borcumuz var. Benim gibi gençlerin cesur olmaları gerekiyor,ve Ülkemiz için bu tarafta benim için doğru bir taraf. Ne olursa olsun rızkı veren Allah’tır dedim. Kimse kimsenin rızkına karar veremez diyip siyasete adım atmış olduk. 

 

KOCAELİ NABIZ: İKTİDARDAN AYRILAN BİR GENEL BAŞKANIN YENİ PARTİ KURMASINDA SİZCE DEZAVANTAJ VAR MI? DEZAVANTAJ VAR İSE DAVUTOĞLU ÇIKTIĞI YOLDA KARŞILACAĞI ENGELLERİ FARKINDA MIYDI?

KAĞAN DEMİRCİ: Tabi hem avantajları hem de dezavantajı var. Bunlar hala devam ediyor. Halkta şöyle bir tepki var; neden ilk başta Parti'den uzaklaştırılmak istendiği zaman neden hemen Parti kurmadı? Niye geç kaldı diyorlar. Ya da neden bir zamanlar aynı yolda yürüdü? Neden bir yanlışlık vardı bu zamana kadar bekledi diye sorular geliyor. Davutoğlu da şunu söylüyor, hatta halktan gelebilecek soruları bir kitap haline getirip, cevapları halinde hazırladı. Halktan gelecek soruların farkında olduğu için hazırlanmış bir kitap aslında. Sorulara dönecek olacaksak mesela neden hemen parti kurmadığına değinirsek, Davutoğlu diyor ki, o zamanda ben hemen parti kurmak isteseydim yine şuan ki duruma gelecektim. Nasıl ki Başbakanlıkta kalmak istediğim durumda Ülkemizi düşündüysem, o zamanda düşünmem gerekiyordu. O zaman ki şartlarda kurmamam gerekiyordu. Ama şuan zamanın geldiğini düşünüyorum ve Ülke'nin gidişatının bu şekilde aşağıya, ekonomik ivmelenmenin çok hızlı aşağıya doğru indiğini ve ben bıraktıktan sonraki o farkın çok açıldığını gördüm diyor. Yani yeni bir Parti'nin kurulmasının da, bu zamanda kurulmasının da zorluklarını bilerek çıktı. Buradaki başarı hızımızı ben Meral Akşener’in MHP'den ayrılıp Parti kurmasının rolüne de bağlıyorum. İlk kıvılcımı onlar ateşlemişti. Şimdi de sıra bizde. Ahmet Davutoğlu, AKP'den ayrılıp ve onların yaptığı yanlışları düzelteceğine, yine aynı davada olduğunu, onların bu davadan ayrıldığını bizim davayı sürdüreceğimizi söylediği için bu yola çıktık. Ve gerçekten AKP sağlam bir yüzdeye sahip bir partiydi. Hani bir MHP’den ayrılıp İYİ Parti’yi kurmakla AKP’den ayrılıp yeni bir parti kurmak birbirinden çok farklı. Yani biz daha çok zorlanacağız ama daha güçlü gireceğimizi düşünüyorum çünkü şöyle bir gerçeği var bizim Ülkemizin, çoğunluğu muhafazakâr yani sağ kesime çok ağırlıklı. Dezavantajımız ise 20 yıldır iktidar da olan bir partiye karşı çıkmışız. Güçlü bir partiye karşı çıktığımız için işimiz daha zor. Bu kadar ileriye dönük belirsizlik havasın da insanlar'ın nasıl para kazanacağım, biz nasıl hayat kuracağız diye düşündüğü bir ortamda, ben elimdeki imkânları vatan, millet sevdası için hiç düşünmeden elimin tersiyle itebileceğimi düşündüm.

 

KOCAELİ NABIZ: YENİ NESLİN BİLİNÇLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

KAĞAN DEMİRCİ: Bu konu açıkçası tartışılması gereken bir konu. Mesela yakın tarihini bilen gençlerimiz var mı? Ben hiç olduğunu düşünmüyorum. Ne konuda bilinçli. Mesela bilinçliler, çok iyi tarz sahibi olabiliyorlar, güzel giyiniyorlar. En kaliteli ayakkabılar, en kaliteli kıyafetler giyiyorlar. Ya da güzel bir yere gidilip, güzel fotoğraflar çekilecek en iyisini çekiyorlar. Bu bizimde eksiğimiz bende bunu yapıyorum. Mesela yakın tarihimizi ya da onlar doğmadan önce 30 sene önceki olayları açıp okuyorlar mı? Bilinç farklılıkları var. Gençlerin hatası değil, sosyal medyanın, eğitimin verdiği eksiklikler. Siyaset anlamında gençlerimizin çok bilinçli olduğunu düşünmüyorum. Bu işlere gerçekten gönül veren gençlerimiz var ama orana vurduğumuz zaman biraz daha Avrupa’ya daha yakın, Avrupa’yı çok takip eden gençlerimizi görebiliriz. Belki ülkemizdeki seçim oranlarını bilmeyip, Trump ile Bıden arasındaki oy farkını bilen gençlerimiz var. Bence çok kötü bir şey. Bilinç var ama yanlış bir bilinç kullanma söz konusu. Türkiye’nin gençleri sanki daha çok Amerika, Avrupa’ya hâkimler. Hem tarz anlamında, hem de fikir anlamında, güzel bir şey orayı bırakmamamız anlamında ama bizim biraz daha kendi tarihimizi, yakın tarihimizi, Cumhuriyet tarihimizi iyi bilmeleri lazım. kaliteli bilinçli geçlerimiz de var. ama bu gençlerimizin sürekli olarak yurtdışına gitme istediği var bu konuda ben çok üzülüyorum. Bizim gençleri oraya yollamamamız lazım, burayı düzeltmemiz lazım. Gidecek olsam benim imkanlarım bunu karşılardı. Peki, biz gidersek burayı kim düzeltecek? Bu ülke için savaşan dedelerin torunları böyle mi olmalı? Milliyetçilik nerede? Gençlerimiz maalesef bu konuda bilinçli değil buradaki sorunlarla karşı karşıya kalıp savaşmak yerine , sorunu çözmeden hep bir batıya kaçış planları var.

 

DOĞUDA MÜKEMMEL BİR OYUMUZ VAR

 

KOCAELİ NABIZ: GELECEK PARTİSİ’NİN TEMEL ‘İDEOLOJİSİ’ NEDİR?

KAĞAN DEMİRCİ: Bizde merkez sağda ya da solda diye bir söylem olmuyor ama genel olarak benim bu partiyi gördüğüm yer, tam ortadayız. Demokrat, Atatürkçü, Cumhuriyetçi bir tarafımız var bu tamam. Diğer tarafta da belli başlı değerlere yine dikkat eden, yine bu ülkenin kültürünü, mirasını bilen bu değerleri koruyacak bir tarafımızda var. Ama sol kesimde çıkışı olmayan insanlarında gelebileceği bir partiyiz. Yani bizim şuan aramızda Hristiyan’ımızda var, alevimizde var. Her kesimin kendine yer bulacağı bir partiyiz.

 

KOCAELİ NABIZ: ERKEN BİR SEÇİM OLDUĞUNDA GELECEK PARTİSİ İÇİN SONUÇ NASIL OLUR?

KAĞAN DEMİRCİ: Bizde merkez sağda ya da solda diye bir söylem olmuyor ama genel olarak benim Gelecek Partisi'ni gördüğüm yer, tam ortadayız. Demokrat, Atatürkçü, Cumhuriyetçi bir tarafımız var bu tamam. Diğer tarafta da belli başlı değerlere yine dikkat eden, yine bu ülkenin kültürünü, mirasını bilen bu değerleri koruyacak bir tarafımızda var. Sağ ve Sol kesimde çıkışı olmayan insanların da gelebileceği bir partiyiz. Yani bizim şuan aramızda Müslümanımız da var, Hristiyanımız da var, alevimizde var sunnimiz de. Her kesimin kendine yer bulacağı bir partiyiz.

 

KOCAELİ NABIZ: ÇAYIROVA BELEDİYESİ’NİN YAPTIĞI HİZMETLERİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

KAĞAN DEMİRCİ: Son Belediye Başkan’ından sonra gelen Başkanın hiçbir dikili taşı yok. Çayırova halkı bu konu hakkında çok şikâyetçi. Yani diyor ki biz bu adamı seçtik ama bir önceki Belediye Başkanı da aynı partidendi ama buraya tesisler yapıldı, kafeler yaptı, kent park, kültür merkezi yaptı diyorlar. Çayırova sokakları önceden kap karanlıkta ışıklandırmada yaptı diyorlar mesela. Ama şimdi ki Belediye Başkanı hiçbir şey yapmadı diyorlar. Bünyamin çiftçinin açıklaması ise önceki belediyenin bıraktığı borçları ödemeye çalışıyorum diyormuş, biz önceki Belediye Başkanı ile de görüştük. Belediye başkanı diyor ki, teslim ederken 10 bin lira borç, 20 bin lira alacağım vardı diyor. Yani kardaydık ben teslim ederken diyor. Vatandaş Belediye Başkanının yaptığı şeyleri de tam olarak bitirmediğini düşünüyor. Çayırova’nın en büyük sıkıntılarından bir tanesi de hastanesinin olmaması. Mesela çocuğunuz olacak, Çayırova’da oturuyorsunuz. Ama doğum için Fatih Devlet Hastanesi’ne gitmeniz gerekiyor. Çocuğunuz Gebze doğumlu oluyor, Çayırova doğumlu olmuyor. Çayırova’lı bir çocuk Çayırova doğumlu olmuyor. 

 

KOCAELİ NABIZ: KOCAELİ NABIZ GAZETESİ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ NELER? YEREL BİR GAZETE OLARAK BEKLENTİLERİNİZ NELER?

KAĞAN DEMİRCİ: Gazetenizi araştırdım, bence bu civarın en kaliteli gazetelerinden bir tanesi. Hatta belki ilklerden bir tanesi. Hem Türkiye geneli hem de yerel haberlerin yer aldığı, sayfa sayısı bile kaliteyi göz önüne seriyor. Yerelde bu kadar renkli ve kaliteli bir gazete daha okumadım. Bildiğiniz ulusal bir gazete. Sizin gibi bir gazete ile konuşmakta beni çok mutlu etti. Bir gazeteden beklentim, tarafsız, açık açık yazmanız taraftarıyım ben. Böyle basınımıza bizim ihtiyacımız var. Biz de böyle gazeteleri desteklememiz lazım.

 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —