-BURAK ULUKÖYLÜ KİMDİR?
Aslen Karadeniz kökenliyim. Ailem önce Sakarya Akyazı İlçesine daha sonra da Çayırova’ya taşınıyor. Doğumum, Yaşantım, Eğitim hayatım, Liseyi bile Çayırova’da okudum. Çayırova’nın çayırova olduğu zamanlar diyeyim, biz buradayız. Kocaeli’nin batı yakasında ticaret faaliyetleriyle uğraştım. Hukuk Fakültesini bitirip, 2003 yılından beri serbest olarak Avukatlık yapıyorum. Bizim aileden de siyasi bir kültür olduğu için babam merkez sağ, o dönem doğru yol partisinde uzun yıllar siyaset yaptı. Bizde öyle bir siyasi iklim içerisinde büyüdük. Yani kendimizi siyaset anlamında tanımlarsak; Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Muhafazakâr ama bizim muhafazakârlık tanımımız Anadolu Muhafazakârlığı Emmevi Muhafazakârlığı değil, öyle bir ailenin ferdi olarak dünyaya geldik. Doğru Yol Partisinde, Demokrat Partide siyasi çalışmalarım oldu. Daha sonra fikir ayrılıklarım oldu hiçbir siyasi partide aktif rol almadım. Ta ki İyi Parti kurulana kadar. İyi Parti kuruldu, İyi Partinin kuruluş aşamalarında da süreçlerdeydim. Ben İyi Partinin 24 Haziran seçimlerinde ilk genel seçimlerde Milletvekili aday adayı oldum. Ben şimdi orada aday adayı olurken de milletvekili adayı olmak ya da milletvekili olmak tabii ki siyaset yapıyorsan uzun soluklu bir maraton yukarısı olur, aşağısı olur ama orada da bir irade, bir duruş, bir toplumu bir kamuoyuna ben buradayım imajı vermek amacıyla ben aday adayı oldum. Sonra seçim süreci yaşandı. Partiden teklif geldi, il yönetimine katıldım. İki yıl il yönetiminde görev aldım. 2019 yılı aralık ayında buradaki görevim teklif edildi biz de kabul ettik. Aralık ayında atamamız gerçekleşti. Şubat ayında da kongremizi yaptık. İlçe Başkanı olarak şuan da devam ediyorum.
-GEBZE İLÇE BAŞKANI OLARAK GEBZELİLER İLE BİR ARAYA GELİYORSUNUZ? VATANDAŞLARIN İSTEKLERİ NELER? GEBZE’DE NELER EKSİK SİZCE?
Ben kendim Gebze’de büyüdüm, yaşadım. Ailem 50 yılı aşkın süredir Gebze’de. Gebze’nin 90’lı yıllardan itibaren bir sanayileşmeyle birlikte onun karşılığında ise bir kentleşme sorunu vardı. Kentleşmenin içini her türlü açabilirsiniz ama. Kentleşme de trafik sorun, imar sorunu, sosyal yaşantı sorunu dersiniz aklınıza ne gelirse, kentleşmeyle ilgili bir sorunu var Gebze’nin. Gebze maalesef kent olmadı. Bu zamana kadar gelen yöneticiler bu kent olma vizyonunu ortaya koyamadılar maalesef. 20 yılda kentleşme adına ne yapıldı derseniz, Gebze bence 20 yıl önce de böyleydi. Hiçbir değişikliği yok. Neden yok? 90’lı yıllarda burada rahmetli bir milletvekili vardı bizim ALAETTİN KURT, Rahmetli burada bir vizyonla hareket etti. Üç ilçeyle birlikte Kocaeli’nin batı yakası diyelim burası Türkiye’nin kalbi, atardamarı. Rahmetli Gebze’de kamuoyu adına böyle kalıcı bir eser noktasında gördüğünüz ne varsa Rahmetli zamanında yapılmıştır. Net söylüyorum. Örneklendirmek istersek, bu bölgedeki Darıca Farabi Hastanesi temelleri Rahmetli zamanında atıldı. Bugün Belediye Hizmet Binası, Belediye Binası olarak değil Rahmetli döneminde kültür merkezi olarak inşa edilmiş, ona nasip olmadı tamamlamak o dönem. Daha sonra orayı belediyeye devrettiler onlar hizmet binası haline getirdiler. Onun yanında hemen Milli Eğitim Binası var ilde yoktur öyle bir bina. Emniyet Müdürlüğü Binası, Vergi Dairesi Binası kiraya taşıdıkları. Bunlar hep 25-30 yıl önce yapılan kalıcı eserlerdir. Gebze’nin bir meydanı yok, Türkiye’nin kasası Gebze Vergi Dairesi kirada. Yani Gebze’nin ne sorunu var dersem ben böyle bir girizgâh yaptım. Ne sorunundan ziyade ne yapılmalı, olarak bakmak lazım. Şimdi öyle sokak yapmak, lamba koymak, çiçek ekmek bilmem ne yapmak bunlar kentleşmeyle alakalı işler değil. Kentlilik kültürü, ruhu oluşturmuyor. GEBZELİLİK ruhu oluşturmuyor. Gebze adına bir şeyi becerip yapmadılar.
GEBZE’NİN EN BÜYÜK SORUNU KENT KÜLTÜRÜNÜN OLMAMASIDIR
Ticaret, Siyaset, Aşk Gebze’de döner. Diğerleri hikâyedir. Dedikodu da burada da döner yani. Burada rüzgâr Gebze’den eser. Onun için Gebze’nin en büyük sorunu kentleşememe sorunu. Kent olamadı maalesef Gebze. Gebze’nin il olması için alt yapılarının olması gerekiyor. 2002 yılında siyaset değişti, 2002’den sonraki vizyonda Gebze’yi bölmek oldu. Şimdi o vizyonla bu vizyon Gebze’nin il olması, Gebze bir markadır. Kocaeli ayrı ama Gebze ayrıdır. Gebze’nin 90’lı yıllarda alt yapıları yapıldı ama 2002 yılından sonraki iktidar bunun üstüne bir şey koymadı onu söylemek istiyorum. Gebze’yi 82 plakayla taçlandıramadılar. Geçenlerde Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri teklif verdiler il olması için, Ak Partili Bölge Milletvekilinin cevabı, şov yapmayın. Şimdi bu arkadaş da burada yöneticilik yaptı. Yerel yöneticilik yaptı. Önce siyasi parti gözetmeksizin tüm siyasetin içerisinde olan Kocaeli batı yakasındaki herkesin bu Gebzelilik şuurunun oluşması lazım. O dediğim kentleşme var ya işte o sorun çözülürse, a partisi de b partisi de Gebzelilik şuuruyla hareket eder, şov değil desteklerim bende şahsen diyebilmesi gerekir doğrudan Gebze adına. Belki bundan sonra ki siyasilere nasip olur.
-PANDEMİ SÜRECİNDE İYİ PARTİ OLARAK NE TÜR ÇALIŞMALAR YAPTINIZ?
Pandemi döneminde yaşlıların ihtiyaçlarını, evden çıkamayanlara bir ekip kurup ulaşılması gereken ne varsa ulaştırdık. Maske, kolonya, dezenfektan partililerimiz olsun ya da olmasın herkese destek olduk. Ayrıca bize telefonla ulaşan tüm vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını giderdik. Pandemi süreciyle birlikte Ekonomik külfette oldu, işten ayrılmalar meydana geldi bu anlamda gıda yardımlarımız oldu. Ambulans ihtiyacı olanlara ambulans gönderdik. Devlet bazen yetemiyor, bu tür durumlarda elimizden geleni yapmaya çalıştık. Bize bu dönemde boş buzdolabı fotoğrafı geldi. Biz gücümüz yettiği kadar yetişmeye çalıştık. Yetiremediğimiz noktalarda ilgili kuruluşlarla köprü kurduk.
-BİR RÖPORTAJINIZDA İKTİDARI SAMİMİ BULMUYORUM DEMİŞSİNİZ HALA AYNI FİKİRDE MİSİNİZ?
Açıkça söyleyeyim, samimiyetsiz samimiyetler yoruyor insanı. Ben samimi bulmuyorum. Çünkü benim 18 yıllık gözlemim bu memleketin, milletin hayrına gibi gözüken ne yapılmışsa yapılmıştır bu süreçte. Lakin samimiyetsizliği şu, yaptıkları bu memleketin, milletin hayrına gözüken ne varsa, bunun yanında öncelikleri ya kendilerine Siyasi rant ya da yandaşlarına Ekonomik rant olmuştur. Bu memleketin, milletin hayrına gözüken yapılan ne varsa bunların olmadığı yani sadece memleket, millet hayrına kendilerine Siyasi rant anlamında değil de yandaşlarına Ekonomik rant anlamında değil de vatandaşa, millete, memlekete hizmet anlamında ben çok fazla bir şeylerini görmüyorum. İlla ki kendilerine siyasi rant, yandaşlarına da ekonomik rant sağlamadan çivi çakmadılar. Biz siyaset yaparken biz neden siyaset yapıyoruz, bizim içimizde memleket, millet sevdası, vatandaşa hizmet etme noktasında siyaset yoluyla vatandaşa aktaralım dedik. Vatandaş bize kalkıp da yarın bir gün iktidar olmayı layık görürse, memleket yönetme nasip olacak, memleket yönetme iradesiyle, iktidar vizyonuyla siyaset yapacağız. Ama bugün için muhalefette miyiz muhalefetimizi de adam gibi, yakışır gibi vatandaşın bize verdiği o muhalefet yetkisini yakışır şekilde yapmaya çalışıyorum. Ben aynı samimiyeti görmüyorum kendilerinde. Bir avuç kepekle maymun kandırmasın kimse. Kimse kepeğe kanmıyor. Artık bitti o iş. Herkes muzun peşinde.
-DEVLET BAHÇELİ’NİN ‘EVE DÖN’ ÇAĞRISINI NASIL NİTELENDİRİYORSUNUZ?
Genel başkanımız benim kafama silah dayasalar öyle bir şey olmaz dedi. Bizim sadece parlamenter sisteme geri dönüş noktasında katkı sağlarız dedik. Bunun gerekçeleri de bir kere bunun parti tabanı buna müsait değil. Yani seçmen buna müsaade etmez. Bende aynı düşüncedeyim. Partinin tamamı aynı noktada. Yani ötekileşmeden kutuplaştırmada ayrıştırmadan bir şey çıkmıyor. Memleket, millet yöneteceğiz diye hakaret, yani farklı düşünebilir, farklı konuşabiliriz ama Atatürk’ü seveceğiz diye Abdülhamid’i sövmeyeceğiz. Abdülhamid’i seveceğiz diye Atatürk’e sövmeyeceğiz. Yaptıkları çağrıyı samimi bulmuyorum açıkçası.
-İYİ PARTİ OLARAK GELECEĞE DÖNÜK TEMENNİNİZ, HAYALLERİNİZ NELERDİR?
İyi Parti iktidar vizyonuyla siyaset yapan bir partidir. Kuruluşundan bugüne kadar onlarca yüzlerce defa iftiraya, hakarete, haksızlığa, ağza alınmayacak iftiralara maruz kalmış olup, milletin bağrından çıkıp gelmiş bir partidir. İyi Parti 20 yıllık Ak Parti iktidarında kurulup da 6 ay içerisinde seçime girip 45 milletvekiliyle yüzde 10 bir oy oranıyla mecliste temsil edilen tek parti başka bir parti yok. Ben analiz yapıyorum varsa başka bir parti söyleyin. Ak parti, CHP, MHP, HDP sıkışmışlığında İyi Parti umut, ışık oldu. Ve peşinden Davutoğlu, Babacan gibi insanlara da umut oldu. Muhalefete de umut oldular. Memlekete ve millete de umut oldular. Bundan sonraki önümüzde en az 20 yıl Türkiye siyasetinde İyi Partisiz hiçbir siyaset, siyasi denge, siyasi oluşum olmayacak bu çok net. İyi Parti iktidar vizyonuyla siyaset yapıyor, bir genel seçim, bir yerel seçim geçirdi. Bugün İyi Parti olmasaydı Türkiye’nin halini düşünün, varlığıyla değil de yokluğuyla değerlendirin bir de durumları. Benim şimdi varlığımdaki insanı anlamam yokluğunda neyi var ona bakarım. Biz memlekete nefes olduk, insanların umudu olduk, İyi Parti olmasaydı bugün ülkenin durumunu bir düşünün. Bizimkisi cesurlar hareketi, gerçekten çok güzel bir ailemiz var. Önümüzdeki Türkiye Siyasetine devlet yönetimine yön verecek olan İyi Parti’dir bundan sonra.
İLK KADIN CUMHURBAŞKANLIĞINI YAŞATACAĞIZ BU DEVLETE!
Akşener’in yürüttüğü bu çalışma kadınlara da yön vermiştir. Ananın memlekete zararı olur mu? Ana kötülük yapar mı? Bir kadın elinin değdiği her yer güzelleşir. Kadından zarar gelir mi ülkeye? Artık devlete kadın elinin değmesi gerek.