Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) dört isimden gelen istifa açıklaması, siyasetin gündemine oturdu. İbrahim Soytürk, Murat Salman, Ali Karahasanoğlu ve Saki Teker’in istifaları parti tabanında farklı bir yankı uyandırdı.
Ancak dikkat çeken nokta, istifa edenler arasında yer alan Ali Karahasanoğlu’nun, önceden Büyük Birlik Partisi (BBP) Merkez Karar ve Yürütme Kurulu (MKYK) Üyesi olmasıydı. Karahasanoğlu’nun açıklamalarda bulunması, “CHP’li olmayanlar istifa etti” yorumlarını güçlendirdi.
Parti içi kaynaklara göre, son dönemde CHP kimliğiyle bağdaşmayan söylemler ve farklı siyasi eğilimlerle yakın temas içinde olan bu isimlerin ayrılığı, tabanda bir “temizlik” olarak görülüyor.
CHP teşkilatlarından yapılan değerlendirmelerde şu ifadeler öne çıktı:
“Bu istifalar, CHP’nin özüne ve Atatürk çizgisine sadık kalma kararlılığını güçlendirmiştir. CHP Atatürk’ün partisidir; bu çatının altında herkesin siyasi kimliği net olmalıdır.”
Özellikle BBP’li Ali Karahasanoğlu’nun isminin CHP ile anılması, hem parti içinde hem kamuoyunda şaşkınlık yaratırken, “iki farklı partinin çizgisini aynı anda savunmak siyaseten samimi bir tutum değildir” yorumları yapıldı.
Siyasi gözlemciler ise yaşanan süreci şöyle özetliyor:
“CHP son dönemde kimliğini netleştiriyor. Bu istifalar bir zayıflık değil, parti içi bütünlüğün yeniden tesisi anlamına geliyor.”
