DEVA Partisi Kocaeli İl Yönetim Kurulu bugün Kartepe Double Tree by Hilton’da tanıtım lansmanını gerçekleştirdi. Lansmana DEVA Partisi Teşkilat Başkanı Nihat Ergün, DEVA Partisi MYK Üyesi Ali Ufuk Yaşar, DEVA Partisi Kocaeli İl Başkanı Adem Koç ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Lansmanda sözü alan DEVA Partisi Teşkilat Başkanı Nihat Ergün şu sözleri kaydetti: “DEVA Partisi gerçekten en güzel siyasi örgütlenmeyi gerçekleştirecek, en iyi çalışmaları yapacak bir parti olarak karşı çıkacak. Pandemi döneminde böyle bir organizasyonu arkadaşlarımız gerçekleştirdi, çok daha coşkulu toplantıları da birlikte geçireceğiz.
“İNSAN MERKEZLİ PARTİ KURUYORUZ”
DEVA Partisi yeni bir siyasi parti. Bu siyasi partinin içinde başka siyasi partilerde siyaset yapmış ya da hiç siyaset yapmamış insanlardan oluşuyor. Biz DEVA Partisi’ni kurarken insan merkezli siyasi parti kuruyoruz. İnsanı merkeze almayan bir siyasi parti olmaz. Merkez insan olmalıdır ama nasıl insan? Birlikte yol yürüyeceğimiz insanların öncelikle iyi insan olması gerek. İyi insanın ölçüleri değişmez. Yalan söylemeyen, başkasının malına mülküne el koymayan insandır. İşini iyi yapıyor olsun, gazeteciyse iyi bir gazeteci olsun, doktorsa iyi bir doktor olsun. Ben belediye başkanlığı yaptım bu şehirde en saygı duyduğum iş temizlik işçileriydi. Evimizin çöpünü alan insanlara saygı duymamak mümkün değil. Evden her çıktığımda bizim sokağı temizleyen çocuğu hiç unutmam. Ben ona selam vermeden işe gidemezdim. İşini iyi yapan insan bizim yol yürüyeceğimiz insan.
“KULAĞINA SÖYLEDİK, ARKA ODADA SÖYLEDİK, BİR İŞE YARAMADI”
Demokrasiyi özümsemiş insan, başkasının hayat tarzına alabildiğine saygı duyan, farklılıklarla yaşayabilen, ‘Kendi renginde olduğu gibi kalsın’ diyen demokrat insandır. Aykırı bir fikir gördüğü zaman ‘Atın şunu dışarı’ diyen insandan demokrat olmaz. Kamuoyunu ilgilendiren yanlışlar yapıldığı zaman bu yanlış mekanizmalarını örgütlü bir şekilde çalışması gerekiyor. Biz yanlış giden işler konusunda çok uyarılar yaptık kimsenin bundan haberi yok. Kulağına söyledik, arka odada söyledik, bireysel söyledik. Ama bir işe yaramadı bunların aleni bir şekilde söylenmesi gerekiyor ki bir daha yapılmasın.
“TARTIŞMALARIN SİZİNLE BİR İLGİSİ VAR MI?”
Türkiye’nin eski siyasi partilerinde bu mekanizmalar çalışmıyor. Yanlışlar doğruyu bile algılamıyor. Şimdi yanlışları söylemenin en aleni olanını ve en örgütlü olanını yapıyoruz. DEVA Partisi yanlışları söylemenin en aleni yapılacak yeri olacaktır. Televizyon tartışmalarındaki koca koca akademisyenler, gazetecilerin konuştuğu meselelerin, sizin meselelerinizle bir ilgisi var mı? Biz DEVA Partisi olarak yolsuzluksa, yolsuzluk, tarımsa tarım tüm dertlerin çaresini arayan bir siyasi parti olmalıyız.
“REDDİ MİRAS YAPACAK DEĞİLİZ”
DEVA Partisi’nde geçmişte ortak hikayeleri olan insanlar yerine geleceği ortak olan insanları bir araya getirdik. Ortak hikayeler de değerlidir, reddi miras yapacak değiliz. Hedeflerimizden biri siyaseti insanileştirmek. Tamamen yüz yüze bakılamayacak sözleri söylemek istemiyoruz. İnsani siyaset yapmak istiyoruz çünkü biliyoruz ki yarın yan yana gelip oturmak icap edecektir. Kimseyi kovmayan bir anlayışı benimsemekteyiz.
“TABANA DAYALI VE AÇIK KAYNAKLI SİYASET YAPMAK İSTEDİK”
Televizyonda konuşmayacağımız hiçbir şeyi burada konuşmayacağız. Büyük paralara ihtiyacımız yok, maksimum düzeyde tabana dayalı ve açık kaynaklardan siyaseti finanse ederek bir siyaset yapmak istedik. Toplum katmanlarından gelen küçük desteklerle finanse edilen bir siyasi örgüt haline getirmek istiyoruz.
SORUMLUSU HALK MI?”
Liderlik başta olmak üzere süreyle sınırlı ve yapılanlardan sorumlu hale getirmek istiyoruz. Türkiye’de maşallah siyasi partilerin yöneticileri hiçbir başarısızlığın sorumlusu değiller. Partilerin yöneticilerinin hiçbir sorumluluk almadı. 20-25 yıldır ellerinde olan İstanbul’u Ankara’yı kaybettiler. Var mı sorumlusu? Sorumlusu halk mı? Anamuhalefet Partisi aynı yerde patinaj yapıyor var mı sorumlusu? ‘Hedefe varamadık’ diyip istifa eden var mı? Parti yönetimi bu değil olamaz.
“KADINLARI VE GENÇLERİ GÖVDE OLARAK GÖRÜYORUZ”
Siyasete yeni kadrolar katmak ve onlara önemli roller vermek istiyoruz. Bu yüzden partilerimizin yüzde 50’sinin hiç siyaset yapmamış insanlardan oluşmasını istiyoruz. Enerji ve dinamizmi bir araya getirmek istiyoruz. Kadınları ve gençleri siyasetin gövdesi haline getirmek istiyoruz. Şimdilik kadın kolları ve gençlik kolları kurmayı düşünmüyoruz çünkü kadınları ve gençleri gövde olarak görüyoruz, taşıyıcı unsur olarak görüyoruz. Gençler siyasetin öncüsü olmak zorundalar çünkü bizden daha bilinçliler, öngörüleri açık, dünyayı daha iyi tanıyorlar. Türkiye’nin sosyal yapısı kadın potansiyelinden yeterinde yararlanamıyor.
“SİNDİRİLMİŞ TOPLUMLA BEKAA OLMAZ”
Korku siyasetini umut siyasetine dönüştürmek istiyoruz. Tam makyavelist görüşler ‘bir ülkeyi Sevgiyle mi korkuyla mı daha iyi yönetirsiniz?’ düşüncesine korku yanıtını verir Makyaveli. Türkiye böyle bir ülke mi? Kimsenin bu ülkenin gençlerini kadınlarını korkutamaz. Korkutulmuş, sindirilmiş bir toplumla bekaa olmaz. Uydurulmuş senaryolarla bekaa korkusu verilemez. Bir insan sizin karşınızda 40 takla atıyorsa korkudan ona yazık değil mi?”
ÖMERAĞA MAHALLESİ’NDE RAKAMLARLA OYNANIYOR”
Nasıl bir basiret bağlanması bu nasıl? Bunları görmek için hiçbir şeye gerek yok. İstatistiklerle ve rakamlarla oynayarak, paketteki ürünlerin ağırlığını değiştirerek, markete görevli gönderip belirli saatlerde indirim yaparak güven sağlayamazsınız. Ömerağa’da bir markete Perşembe günü saat 11.00-15.00 arasında bir markette indirim yapılıyor. Böyle rakamlarla oynanır mı, enflasyon rakamlarıyla böyle oynanır mı? Günü kurtarmak için insan geleceğini böyle ucuza kapatır mı?
“ZİHNİYETİ DEĞİŞTİRİN”
Anayasayı değiştirin, sistemi değiştirin, İMF’ye, Dünya Bankası’na gidin demiyorum tek bir şey yapın bu zihniyeti, bu kafayı değiştirin yeter. Çok zor mu bunları yapmak? Yarın bunları yapsın ülke değişir, sadece zihniyet değişikliği bile çok büyük katkı sağlar. Türkiye’nin çok sorunu var ama Türkiye’nin devası var. Türkiye’nin devası her anlamda yeni atılımlar yapmak. DEVA Partisi Türkiye’nin her yerinde ve her anlamda atılım yapmaktır.”