İMAMOĞLU HAKKINDAKİ DAVADA ERTLEME KARARI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 27 Ocak’ta düzenlediği basın toplantısında bir bilirkişiyi hedef gösterdiği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davada duruşma bugün görüldü.

Mahkeme, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi. Duruşma 30 Mart 2026 tarihine ertelendi.

İMAMOĞLU’NDAN MAHKEMEDE SERT MESAJLAR

Duruşmada savunma yapan Ekrem İmamoğlu, Türkiye’de yargı sürecinin siyasetin gölgesinde kaldığını öne sürerek şu ifadeleri kullandı:

“Bu dosyada da hakim değişikliğine uğradım. Bugün burada bulunmanızın farklı bir görevlendirmeyle olduğunu biliyorum. Yargıyı siyasi emeller için araçsallaştırmanın yarattığı hasarları herkes görmeli.”

İmamoğlu, hakkındaki soruşturmaların olağan süreçlerin çok dışında, “olağanüstü bir hızla” ilerlediğini belirtti ve şunları söyledi:

“Hakkımda açılan her davada aylar sürecek işlemler birkaç saat içinde tamamlandı. Bu süreç kişisel değildir; bilinçli bir tercihin ve sistematik bir yöntemin ürünüdür.”

“BİLİRKİŞİ SÜREKLİ AYNI DOSYALARDA KARŞIMIZA ÇIKIYOR”

İmamoğlu, eleştirilerinin odağındaki bilirkişiyi hedef gösterdiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Siyasetçilerden aldığı emirle rapor yazan, ısmarlama raporlar hazırlayan bir bilirkişiyi eleştirdiğim için bugün buradayım. Bu kişi İstanbul’daki 1891 bilirkişiden sadece biri ama ne hikmetse sürekli benim veya çevremdeki arkadaşlarımın dosyalarına atanıyor.”

İmamoğlu, bilirkişinin rol aldığı soruşturma ve davaların tesadüflerle açıklanamayacağını ifade ederek şu örnekleri verdi:

• 2024’te İETT soruşturmasında,
• Yedi ay sonra İSFALT dosyasında,
• Öncesinde İSPARK ihalesine ilişkin davada,
• Beşiktaş ve Esenyurt operasyonlarında

aynı ismin görev yaptığını belirtti.

“Bu bilirkişinin hassasiyetleri yıl bazlı çalışıyor. 2019’dan önce her şey kusursuz, 2019 sonrası ise ne hikmetse tüm raporlar aleyhe. Bu durum matematiksel olarak mümkün değil.” dedi.

İmamoğlu, yargının siyasetin aracı haline getirilemeyeceğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:

“Hukuk bir yapboz tahtası değildir. Siyasetin kullanışlı aparatı hiç değildir, olamaz.”