Bayramlar yaklaşınca, özellikle dini bayramlarda, ülkece hepimizin ağzında, “Ah nerede o eski bayramlar” cümlesi dolaşıp durur. Televizyonlar eski bayramları anlatır, eski geleneklerden söz edilir, ünlülerimiz TV’lerde bol bol çocukluk anılarını ve o dönemdeki bayramları anlatır ve bu her bayram tekrarlanıp durur. Gerçekten geçmiş ve günümüz arasında bu kadar ‘ah edecek’ bir durum var mı acaba? Olaya farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak istiyorum.
Sizce bayramlar en çok kimler için önemlidir?
Bence bayramlar yaşlılar ve çocuklar için daha farklı bir anlam taşır. Ve dikkat ederseniz “Ah nerde o eski bayramlar” cümlesi hep yaşlılar tarafından söylenir. Şimdiye kadar hiçbir çocuktan böyle bir şey duymadım. Onlar günün keyfini çıkarır. Her istediklerini anne ve babalarına yaptırır, yeni kıyafetler alınır, gezmeye ya da lunaparka gidilir, bayram harçlıkları alınır. Ve her bayram çocuklar hallerinden gayet memnundur.
Peki, yaşlılarımız neden hep bu cümleyi söyler?
Bence işin aslı onların içlerindeki yalnızlık duygusudur. Mesele bayram meselesi değildir. Geçmişe ve gençliğe duyulan özlemdir. Büyütüp yetiştirdikleri evlatlarla kurulan kalabalık sofralardaki o ses, o neşe ve o huzura hasrettir. Bizler, yani orta kuşak nesiller ve gençler için ise hayat telaşından ve tatil sevincinden başka bir şey değildir bayramlar.
Şunu unutmamalıyız ki, herkes kendi zamanının bayramını yaşar. Yaşadığımız şeyler her bayram değişecek, değişmek zorunda da… Çünkü bizler değişiyoruz. Dünya değişiyor, gelişiyor ve farklılaşıyor. İstesek de istemesek de buna ayak uydurmak zorunda kalıyoruz.
Her bayram ‘ah vah’ çekmek yerine yaşadığımız anın keyfini çıkarmayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu keyif, sabah namazıyla başlayıp ailece kahvaltımızı yaptıktan sonra anne, baba ve kıymetli büyüklerimizle bayramlaşma heyecanıyla devam etmeli. Tabii bayram harçlığını kapmayı da unutmamalıyız; bu yaşta bile harçlık kapanlardan biriyim ben deJ
Eski ve yeni bayramlar arasındaki tek fark, içimizdeki hevestir değerli okuyucular. Eskiden bayram temizliğini, bayram alışverişini bile ayrı bir heves ve heyecanla yapardık. Günler öncesinden içimize dolan, bu hisle birlikte yapılan, insanı mutlu eden, yorulsak bile yorulduğumuzu hissettirmeyen bir duyguydu bu. İnşallah bu bayram ziyaretleriniz daha keyifli, yemekleriniz daha lezzetli olur. Ve yaşlılarımızın yüzünden mutluluk ve gülümseme hiç eksik olmaz.
Kalbinizde her daim bayram hevesi ve neşesi olması dileğiyle, iyi bayramlar…