Sözüyle kitaba başlamış Haluk Öztekin, aslında farkındalık bizim olaylara, olgulara verdiğimiz, herkesin birbirinden ayrı olarak verdiği davranıştır. Farkındalık yaratmak gerekiyor insanın hayatında. İnsan öncelikle kendine farkındalık yaratıp, daha sonra çevresine farkındalık sağlamalıdır. Hiç düşündünüz mü sürekli duyuyoruz Farkındalık kelimesini ama bunu hayatta ne kadar uyguluyoruz. Yaşadığınız hayatın farkında olun yarın olmayacakmış gibi yaşayın bugünü, denize, insana, hayvana, bitkiye bakış açınız farklı olsun. Her zaman bir şeyleri fark edip sorun, sorgulayın. Niçin yaşadığınızı, neden hayatınızda bir şeyin kötüye gittiğini, kendinizle karşı karşıya gelip özeleştiri yapın. Peki, ama FARKINDALIK NEDİR?
-Geçmişte veya gelecekte yaşamak, yaşadığınız An’ı ıskalamak, birçoğumuzun yaptığı bir hatadır. Güzel bir manzara karşısında otururken mutlu oluruz. Ama bu manzaraya bakarken, ertesi gün olacakları veya geçen hafta olanları düşünürsek mutluluk kaybolur. Farkındalıkta, düşünce ve duygular, reddedilmemekte, yargılanmamakta, bastırılmaya ya da onlardan kaçınılmaya çalışılmamaktadır. Olumlu ya da olumsuz bütün anlık yaşantılar kabullenilmekte ve serbest bırakılmaktadır. Böylece endişe, üzüntü, kaygı, öfke gibi olumsuz yaşantılara karşı tolerans kapasitesi de artmaktadır.
KİTAPTAN ALINTILAR
-“İNANILMAZ” Kelimesini hayatımızdan çıkaralım. Hiç düşündünüz mü sık sık kullandığınız “inanılmaz” sözcüğü evrene ne mesaj veriyor? “inanılmaz güzel”, “inanılmaz anlayışlı”, “inanılmaz zenginlik”.
Mutlaka bunlar veya benzeri durumlarda çok beğendiğimiz, hoşnut olmadığımız nesne, kişi ve /veya durumlar için bu kelimeyi kullanmışızdır. Peki, bu size ne yapar? Örneğin inanılmaz zenginlik dediğimizde bilinçaltımız bunu o kadar gerçek dışı ki, asla olmayacak şeklinde algılayacak ve iyi olanı anlatmaya çalışırken aslında olumsuz tarafı algılıyoruz ve evrene de bun mesajı veriyoruz.
İnanılmak zenginlik istiyorum demek aslında ben asla zengin olamam demek, çünkü inanılmaz. “İNANILMAZ” kelimesinin bu şekilde kullanımı hayatımızdan çıkaralım, biz “MUCİZELERE” inanalım.
SEVEREK OKUNMANIZ DİLEĞİYLE…