Duygu Ülkü

Tarih: 04.02.2021 16:50

Hazerfen mi? "Herbokolog" mu?

Facebook Twitter Linked-in

Oysa parçadan tutup bütünden anlayacağın ;

hortumundan tutup fili tarif edebileceğin kadardır.

Elbette bir alanda uzmanlık geliştirebilir ve faydalıdır.

Ama bu onları imtiyazlı yapmamalıdır.

Onlara böylesi bir imtiyazı veren çağ feodalizmdir.

Ve bu imtiyazı alan uzmanlara ruhban denir.

Ruhbanlık bir iktidar biçimidir ve işleri dogma üretmektir.

Ortaçağ feodalizminde tek geçer uzmanlık Hristiyan müktesebatıdır.

Bugün ise insanlığı ilgilendiren her önemli alan üzerinde uzmanlık geliştirilmesi ve hatta sertifikalandırılması ve bunun üzerinden para kazanılması gereken sıkıcı ve bezdirici

İşler ve konular haline gelmiştir. Merak yerini paraya ilgi ise mesaiye tahvil etmiştir.

Aşırı uzmanlaşma; modernizmin bir sonucu olarak ortaya çıktı.

Devasa üretimler ve teknolojide, bilimde devasa gelişmeler bu durumu zorunlu kıldı.

Modern zamanların kazanımı rasyonalizmin yerini bu uzmanlar aldı sonra.

Sonra bu uzmanların uzmanlıkları, onları çağın otoriteleri yaptı ve ayrı bir iktidar biçimi oluştu.

Şimdi bu noktada bir parantez açmak istiyorum.

Dogma nedir?

Sözlük tanımıyla; doğruluğu deneyden geçirilmeden, sınanmadan kabul edilen, olduğu gibi benimsenen ve bir öğretinin ya da ülkünün dayanağı yapılan sav.

Peki dogmayı kim üretir?

Bu uzmanlar üretir.

Din adamları hakeza. Bilinen en eski uzmanlardır. Onların söylediği sorgulanamaz.

Bilim insanı da dogma üretir. Onlar ne derse inanıyoruz mesela değil mi? Korona virüs diyorlar inanıyoruz, oysa hiç birimiz mikroskopla mikrobu görmüş değiliz.

Ama şimdi bilim insanlarında da her kafadan bir ses çıkıyor. Yaşadığımız çağda bilim insanlarının dogmaları dahi sorgulanır oldu.

Mesela; beslenme ile ilgili her uzman başka şey diyor.

Ne yapalım yani?  İçlerinden kara kaşını kara gözünü sevdiğimizi mi seçelim. Benim yaşama dair bir perspektifim, bu uzmanların uzmanlık alanları hakkında en ufak malumatım yoksa hangi uzmanı ne sebepten seçeceğim? Yazı tura atarak mı? Kaynımlar çok memnun kalmış diyerek mi?

Ben beslenme ile ilgili daha az teferruat bilen, ama konuya hikmet katmış birinin önerilerini dikkate alırım .

Neden az çeşit yemeliyiz diye soran, sorduran,  izahını hikmetlice yapan insanı o aşırı uzmandan daha çok dinlerim mesela.

Uzman da ancak kibrinden çıldırır o ne anlar beslenmekten tıp mı okumuş diyerek.

Din adamları da böyledir.

Din bizim işimiz ya bırakın size mi kalmış derler.

Bazılarına şöyle demek istiyorum iyi de dinden baska şey bilmiyorsun. Fizik, kimya, felsefe ,sanat gibi alanlarda bilgisi görgüsü olan, dahası insani hayati az çok bilen, "insan okumuş" gün görmüş insan elbette senden daha az bilse de senden daha iyi yorumlayacak dinide...

Ben bütüncül bakışı severim.

Uzman bütüncül bir perspektif için yararlanılacak insandır.

Bugün bireyselleşen insan ilgisini sosyolojiden psikolojiye kaydırmıştır.

Haklı olarak...

Herkes insan doğasını anlamaya çalışıyor.

Sanki mahşer yeri; herkes canının telaşına düşmüş.

Ama ne sosyoloji, ne psikoloji tek başına yeterli değil bana göre.

Multidisipliner düşünmek lazım..

Ben, “biz” iyi olmadan iyi olamam.

Eş zamanlı olarak hem kendimizin, hem toplumun tıkalı damarlarını bypass yapıyoruz farkındaysanız şu zamanda hepimiz.

Hazerfen: bin ilim sahibi demektir.

Aşırı uzmanlaşma hazerfenliğin önemini birkaç yüzyıldır unutturmuştu.

Ancak çağımızda tekrar bu hakikatin önemi kavranmaktadır.

Bugün "herbokolog" lakabı takılarak bazı çevrelerce dalga geçilen bireyler;  bana kalırsa en sağlıklı perspektifi olan bireylerdir.

Varlık felsefesi, teorik fizik , matematik ve diğer pozitif bilimler üzerinden evrene varlığa dair vizyonumuz olmalı ve çok yakın gelecekte olacaktır da...

Psikoloji üzerinden yapısalci bir analiz ile;  yani insan denen yapının duygu dinamiklerinin matematiği...yine evrimci analizle; basta cinsel kimliğin gelişimi ve toplumsal cinsiyet olmak üzere canlının fiziksel ve kültürel evrimi..

Sosyoloji, iktisat,  tarih, ahlak felsefesi ve kadim insanlık tarihi birikimleri üzerinden yeni bir yaşam modelleme ve yeni bir sosyal örgütlenme ve kültür oluşturulması...

Tüm bunlar bir kişinin, bir grup uzmanın imtiyazına terkedilemeyecek; istikbalimizi oluşturma çabamız olacaktır.

Bu gelecek gerek sosyal medya üzerinden, gerek yerel ağlar üzerinden ; hakikatin pesinde olan ve birikimini karşılık ve menfaat beklemeden insanlığın hizmetine sunan insanların gayretleriyle, toplumun peyderpey eğitilmesiyle olacaktır ve süreç dikkatli gözle bakanlar için başlamıştır.

Beşeri sermayemiz küçümsenemeyecek kadar iyidir ve toplumumuz hızla tekâmül etmektedir.

Koltuk makam hırsı dışında bir vizyonu olmayan dinozorlar tarihin karanlığına gömülecektir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —