Ceylan Demir

Tarih: 11.12.2020 12:10

KUYUCAKLI YUSUF

Facebook Twitter Linked-in

"Kuyucaklı Yusuf, Rousseau'nun isyan ve doğaya dönüş felsefesinden kaynaklanan başkaldırı temasını işleyen ilk roman Türk edebiyatında. Diğer yandan Anadolu'daki toplumsal düzene yönelik getirdiği eleştirilerle de öncü sayılabilir. Bu özelliğiyle Türk romanının o döneme değin ana sorunsalı olan Batılılaşmanın dışına çıkmış ve 1950'lerde yaygınlaşmaya başlayan köy edebiyatına yönelişte de önemli rol oynamıştır denilebilir. Her ne kadar kasaba yaşamını ele almışsa da S. Ali, Yaşar Kemal ve Kemal Tahirzincirinin ilk halkası olarak kabul edilmelidir. Hatta toplumla uyuşamama temini ve uyuşamayan bir kişiyi konu edinmesi bakımından S. Ali'nin Kuyucaklı Yusuf'u Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'ının da ilk halkasıdır kanımca." (Yrd. Doç. Dr. Alâattin KARACA)

 

KİTAPTAN ALINTILAR

 

-Yusuf, Kuyucak'ta doğmuştur. Bir gün, köylerini haydutlar basmış, bütün ailesini öldürmüştür. Daha çocuk yaşta olan Yusuf bu olaydan sonra kimsesiz kalakalmıştır. Kazanın iyi yürekli kaymakamı köyde tek başına sefil hâlde kalan Yu­suf'a acımış, onu evlat edinmiştir. Bundan sonra Yusuf'a herkes doğduğu yerden ötürü Kuyucaklı Yusuf demeye başlamıştır.Kaymakam, Yusuf'a babalık yapmaktadır. Kaymakam'ın Kuyucaklı Yusuf'tan az küçük Muazzez adında bir kızı vardır. Muazzez ve Yusuf kardeş gibi büyümeye başlarlar. İkisi aynı okulda okumaya başlar. Yusuf oldukça zekidir. Fakat küçük yaşta yaşadığı olumsuz tecrübeler, dış etkiler onu dış dünyaya karşı sert, acımasız yapmıştır. Bu yüzden okuyamaz. Bir yandan da kaymakamın eşi Şahende Hanım, Yusuf'a üvey annelik yapmakta, onu hiç sevmemekte, fırsat buldukça onu hırpalamaktadır. Bu ruh hâli içinde Yusuf büyür, yetişkin bir insan olur.

Yusuf büyüdükçe Muazzez'e karşı derin hisler beslemeye başlar. Muazzez onun üzerine titrediği bir varlık olur. Muazzez'i bütün kötülüklerden korumaya çalışır. Şahende Hanım'a hiç güvenmemekte, onun kızına dahi kötülük yapabileceğini düşünmektedir.Yusuf ve Muazzez bir gün bayram yerine giderler. Kasabanın külhanbeyi, hovardalığıyla ün salmış Şakir, Yusuf'un yanında Muazzez'e laf atar, ona sarkıntılık yapmaya kalkar. Bunun üzerine Yusuf onu oracıkta döver.

Şakir, bunu hiç unutmaz. Çok zengin olan Muazzez'i elde ermeyi kafasına koyar. Çünkü her dediği olmuştur şimdiye kadar. Bir düzen kurar. Muazzez'in babası kaymakamla kumara oturur, onu borca sokar. Borcuna karşılık Muazzez'i ister ondan. Kaymakam mecburen kabul etmek zorunda kalır.

Bunu öğrenen Yusuf, bakkala gider. Kaymakamın borçlandığı parayı bakkaldan alır ve Şakir'e öder. Muazzez, bu sefer de bakkalla evlenmek zorundadır. Düğün günü, Muazzez'i elde etmeyi kafasına koymuş olan Şakir, kaza süsü vererek bakkalı öldürür. Çok güçlü olduğu için ceza almaktan da kurtulur. Muazzez'in ailesine şantaj, baskı yoluyla Muazzez'i vermelerini söyler.

Bütün bu gelişmeler olurken Yusuf içten içe Muazzez'i çok sevmektedir. Fakat fakir olduğu ve Şahende Hanım onu sevmediği için duygularını hiç dile getiremez. Sadece Muazzez'i kötülüklerden korumaya çalışır. Bir gün, Muazzez, Yusuf'a açılır. Onu çok sevdiğini itiraf eder. Yusuf çok şaşırır. Asla ümit edemeyeceği hayali gerçek olmuştur.

                                                                                                                                                              SEVEREK OKUMANIZ DİLEĞİYLE...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —