KİTAPTAN ALINTILAR
-Meryem Van Gölü kıyılarında Suluca yöresinde yaşayan 17 yaşında bir genç kızdır. Annesi Meryem'i doğururken ölmüştür. Babası ise Döne adında genç bir kadınla evlidir. Amcası, teyzesi (teyzesi amcasıyla evli), babası, üvey annesi ve amca çocuklarından oluşan geniş bir ailesi vardır. Cemal ise amcasının Gabar dağlarında komando olarak görev yapan, PKK ile mücadele eden oğludur. Amcası evde sözü geçen tek kişidir ve Meryemin babası abisinden oldukça çekinmektedir. Meryem, Cemal'in annesini, aynı zamanda kendi annesinin ikizi olan teysesini hiç göremediği annesinin yerine koymuştur. Fakat Meryem teyzesi tarafından hep nefretle büyütülmüş bir yeğendir olmuştur. Çünkü teyzesi kızkardeşinin ölümünden Meryem'i sorumlu tutmaktadır. Zavallı Meryem ne yaparsa yapsın teyzesinin zincirlerini kıramamıştır.
Üvey annesi Döne ise Meryem'den nefret eder. Meryem onu "Yılan gözlü Döne" diye düşünür. Meryem'in çok sevdiği birde bibisi vardır, köyün ebesi. Hayatı boyunca Meryem'in kılına zarar gelmesinden korkan bir insandır o.
Bir gün Van Gölü’nün kıyında babası tarafından baygın bir şekilde bulunan Meryem, birisinin tecavüzüne uğramıştır. Babası sırtladığı gibi Meryem’i eve getirir ve eski püskü, ahırdan bozma bir yere kapatılır. Meryem’in, namuslarını kirlettiğini düşünürler ve köydeki insanların yüzüne bakamaz olurlar. Bir an önce Meryem’in intihar etmesini isterler, bu yüzden üvey annesi Döne de her akşam getirdiği bir kaşık yemeğin yanında Meryem’in önüne kendini asması için büyük bir halat fırlatıp gitmiştir. Şayet Meryem kendi intihar etmezse, onu öldürme görevi askerdeki amcasının oğlu Cemal’e kalacaktır.
Birkaç gün sonra askerden gelen Cemal’e durumu bildirirler. Fakat Cemal buna karşıdır. Her ne kadar kızı öldürmek istemese de törelere karşı gelemeyeceğinin de farkındadır. Köyde Meryem’in öldüğü duyulmasın diye Cemal ile Meryem’i İstanbul’a gönderirler. Köydekilere, Meryem’e İstanbul’dan bir talip çıktığını söyleyeceklerdir. Ertesi gün gecikmeden yola çıkan Meryem ve Cemal, uzun bir tren yolculuğunun ardından İstanbul’a varırlar. İlk gece Cemal’in ağabeyi Yakup’un evine sığınırlar. Bir gece orada kaldıktan sonra ertesi sabah erkenden yeni arayışlara koyulmak için evden ayrılırlar. Cemal’in, Meryem’i öldürmesi gerekiyordur. Bu yüzden onu bir köprüye çıkarır ve aşağıya atlamasını söyler. Meryem gözünü karartıp atlayacağı vakit de atlamasına dayanamaz. Askerde yüreği nasır tutan Cemal bu küçük kızı bi türlü aşağıya atamaz ve Meryem'i geri çeker.
Onu öldürmeden de köye dönemeyeceği için İstanbul'da balıkçılık yapan asker arkadaşının yanına sığınır. Arkadaşı ona elini uzatır ve Çeşme kıyılarında bir kulübe ayarlar ve geçimlerini sağlamaları için balıkçılığı öğretir.
-Meryem’e tecavüz edenin kendi öz amcası ve Cemal’in de babası olduğu ortaya çıkar. Meryem'in öz amcası tarafından tecavüze uğradığını öğrenen Prof. İrfan, Cemal ile kavga ederken Cemal'e söyler. Cemal'in bunu öğrenmesi onu şok etmiştir. Çünkü tecavüz edip, kızı öldürtmek isteyen babasıdır. Cemal ne yaparsa yapsın Meryem ondan uzaklaşmak kendine yeni bir hayat kurmak için gözlemecinin oğlu Mehmet Ali'ye varır. Cemal bu küçük kıza karşı içinde büyük bir pişmanlık, suçluluk duyar ama boşuna.. Prof. İrfan'a gelince; o da macerasını yarıda bırakır ve eve geri dönmeye karar verir. Gitmeden önce Meryem'e yüklü bir miktar para bırakır. Meryem bu paranın bir kısmını Cemal'e vererek, hayatından çıkıp gitmesini ister.
Ve böylece, Meryem için de yepyeni bir hayat başlamaktadır.
SEVEREK OKUMANIZ DİLEĞİYLE