Duygu Ülkü

Tarih: 15.03.2021 11:19

"Sen kendini bilmezsen Bu nasıl okumaktır?"(4)

Facebook Twitter Linked-in

Cemiyet insanları kendilerini toplumun diğer insanları ile ayrı yere koymazlar. Toplumu biz ve onlar diye bölmezler. Önlerine gelen hadiselerde, her yol ayrımında doğru olduğuna inandıkları şeyi seçerler. Bu bizim cemaatimizin lehine mi, aleyhine mi diye düşünmezler. Hakperest olduklarından korktukları tek şey hakkı incitmektir. Bu yüzden hatalarını kabul ederler, kazalarının sorumluluğunu alırlar. Suçu hep dışarıya, topu hep taca, dış mihraklara atmazlar. Problemlerin çözümünü toplumun öz dinamiklerinde ararlar.Oysa cemaat insanları için suçlu hep cemiyetin öteki cemaatleridir. Bu yüzden devamlı laf, söz, dedikodu, ayak oyunları peşindedirler. Önlerindeki her yol ayrımında "hangisi hak" sorusu yerine, "hangisi menfaatime" sorusunu sorarlar. Yine cemaatler hep pastadan en büyük payı kendilerine hak görürler. Kol kırılır yen içinde kalır siyaseti güderler; necaseti hanede tuttukları için gün gelir cemaatin içi pislikten geçilmez.Çünkü anlayışları necaseti hanede gizlemek, kendi ayıplarını aklamak, suçu hep düşman cemaatlere atmaktır. Doğrusu bu cemaatlerin birbirini sevdiği de yoktur. Menfaatçi insanlar birbirini sevmezler. İşte faşizmde zaten birbirini sevdiklerinden değil; ötekine nefretinden bir araya gelmiş toplumların ahlakıdır. Faşist yumruklarını birbirlerine sallar dururlar. Cemaatler kendi içinde küçük cemaatlere, çekirdek cemaatler de kulislere, hücrelere, menfaat birliklerine ayrılarak iç içe halkalar oluşturmak suretiyle cemiyete devamlı kin, nefret tohumları saçarlar.

İşte dünya baronlarının dünya halkları için dizayn ettikleri toplum yapısı budur. Toplumlar küçük küçük cemaatlere bölünerek cemiyet bilincinden, toplumların insanları da değerlerden uzaklaştırılmıştır. Sonuç itibariyle her cemaat kendi ölüsüne ağlamakta, kendi "hakkını, hukukunu" bağırmakta , kendi mağduriyetlerini ön plana koymakta, başkalarının hakkı söz konusu olduğunda susmakta, yalnız kendi ölüsüne ağlamaktadır. Her cemaat özleştiriyi karşı cemaatten beklediğinden, toplumsal taban kendi özdinamiklerini değil ötekini hesaba çektiğinden ,hiçbir şekilde yanlış, kötü giden hadiselerin düzelmesi mümkün olmamaktadır.Çünkü cemaatin tabanı ancak kendi cemaatinin dinamiklerini değiştirebilir. Kendini dönüştürmeden karşıyı dönüştürmek mümkün değildir.

Ancak bugün dizayn edilen bu faşist yumruklar, her zaman karşının açığını gözetip, karşıya yumruk sallamaktadır. Hal böyle olunca her cemaat de bu yumruklara karşılık kendi cemaatini cephe olarak seçmektedir. Böylece toplumlar cephelere, savaş meydanlarına dönmekte,  dejenere edilmekte, değerlere sahip cemiyet insanları oluşamamakta, ortak akıldan bahsetmek, ortak doğrular üzerinden toplumsal bir gelişmeye yol almak mümkün olamamaktadır. Dünya halklarının artık bu oyunu görme vakti gelmiştir.

Paydaş kapitalizmi projesi çerçevesinde oluşturulan bu proje, toplumları ortak akıldan ortak iyi ve doğrudan uzaklaştırmaktadir ve eğer insanlık uyanmazsa birbirini yemekten, maddi manevi güç temini peşinde koşmaktan fırsat bulup göremediklerinin kaybettirdiklerine üzülmenin faydası olmayacaktır. 

Hür,  değerleri olan, nefret yerine sevgiyi gönlüne ikame eden, sevgi üzere bir araya gelen bir toplum olmamız dua ve temennisiyle...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —