Ama burada esas sorun ne biliyor musunuz? Benim varoluş biçimime herhangi bir "-ist" ya da "-izm" ekleyemezsiniz. Çünkü kendini bilmek, her şeyden bir parça barındırırken hiçbir şeye ait olamamak demektir aslında.
Bakın, bir düşünce sorunu bıraktım ortaya: Sorgulama, düşünme, merakla bilgi arama meselesi... İşte asıl mesele bu! Ben vicdanımı hesaba katarak rasyonel bir yolda düşünmeye, sorgulamaya çalışırken; o güruh, yanlış bildikleri yüzünden tek hamlede alır kellemi. Çünkü mücadelenin bu biçimine yabancıyım, deneyimsizim. Cehaletle savaşmanın yolunu bulamayışımız, belki de bizim ayıbımız. Ama hiç kusura bakmayın! Bütün derdimiz "had aşımı"… Yanlış anlamayın, altı doldurulmuş özgüvenle yapılan davranışlardan söz etmiyorum. Bahsettiğim şey, haddini aşmak: Cahil cesaretiyle, kendini bilmeden, boşlukta debelenerek yapılan hadsizlik.
Sinir sistemimi altüst eden, tahammül edemediğim ne varsa, altında bu var. Gücün ne olduğunu bilmeyenlerin, ona atfettikleri yanlış değerler beni korkutuyor. Güç, dürüstlükte; sabırda; her koşulda üslubu bozmamaktadır. Güç, naifliği elden bırakmadan direnmekte; yılmadan, inatla doğru bildiği yolda yürümektedir. Eğer iktidara gelen kişide aradığınız şey buysa, onu doğru yerde arayın.
Tam da bu yüzden kötülük daha görünür, daha baskın gelir gözümüze. Ve tam da bu yüzden, iyilik sessizce ayakta tutuyor dünyayı. Derinden, çıkarsız, ayrıntılarda yer bularak... Gönlünü karartmayanlara selam olsun; ne yaptığını göstermek için değil, iyilik olsun diye uğraşanlara...
Patlat o balonu. Çık içinden. İlk özgür nefesini al. Diğer balonlarda yaşayanları da göreceksin; onlardan özgürleşenleri de... Farkına varacaksın ki, çeşitlilik muazzam bir şeydir. Farklılıklar seni besler, seni geliştirir.
2025’te Dünyalı olmak dışında hiçbir üst kimliğe ihtiyacın yok! O kadar egoist öyle ukalasınız ki, herkes sizin gibi olsun istiyorsunuz... Kininiz, öfkeniz hep bundan. Ama bu kendinizi eksik hissedişiniz, koca bir geleceği karartıyor. Bilime karşısınız, sanata karşısınız, güzel olan ne varsa ona karşısınız!
Her şeyde bir bit yeniği aramak yerine, ileriyi görüp aksiyon almak daha doğru değil mi? Kendinizi kurtarmak için başkalarının üzerine basmayı alışkanlık hâline getirirseniz, altınızda bıraktığınız o etten zemin sizi uzun süre taşımaz.
Bir et yığınının üzerinde yaşayanlara küpe olsun!