Murat Koçak


Toplum Bilinci

Bu köşede buluşmanın heyecanını yaşıyorum. Ben Murat Koçak, uzun yıllardır, toplum bilinci, üzerine çalışmalar yapıyorum bu anlamda deneyimlerimi birlikte paylaşmak için buradayım.


Merhaba sevgili okurlar,

Bu köşede buluşmanın heyecanını yaşıyorum. Ben Murat Koçak, uzun yıllardır, toplum bilinci, üzerine çalışmalar yapıyorum bu anlamda deneyimlerimi birlikte paylaşmak için buradayım.

Yazılarımda konuşulan önemli konuları, toplum bilincini, toplumsal olayları, kültür, sanat, tarih ve yaşam konularını kendi bakış açısıyla ele alacağım. Amacım, sadece bilgi vermek değil; aynı zamanda düşündürmek, sorgulamak ve birlikte yeni perspektifler yaratmak.

Bu yazılar haftalık olarak sizlere ulaşacak ve her yazıda farklı bir konuya değineceğim. Sizlerden gelen görüş ve önerilerle bu köşeyi daha da zenginleştirmek arzusu içerisineyim.

Müsaadeniz ile bir anekdot ile başlamak istiyorum.

Tarihte Manş Denizi'ni her iki yönden de yüzerek geçen ilk kadın yüzücü Florence Chadwick'tir. 34 yaşındaki yüzücü 4 Temmuz 1952 tarihinde Catalina adasından Pasifik Okyanusuna dalar ve Kaliforniya kıyılarına doğru yüzmeye başlar.

 

Su vücudunu uyuşturacak kadar çok soğuktur ve yoğun bir sis vardır. Florence Chadwick, sisten dolayı onu takip etmekte olan tekneleri bile zorlukla seçebilmektedir.

Milyonlarca insan televizyonlarda onu izlemektedir. Yüzücü köpek balıklarını ve dondurucu soğuğu umursamadan tam 15 saat aralıksız yüzer.

Ancak 15 saatin sonunda ve kıyıya yarım mil kala kendisini takip eden teknelere onu sudan çıkarmalarını söyler. O teknelerden birinde olan annesi ve antrenörü, yarışı bitirmesine çok az kaldığını ve devam etmesini söylemelerine rağmen o sudan çıkma isteğinde ısrar eder.


Kaliforniya kıyılarına ve yarışı bitirmesine yarım mil kala neden yüzmeyi bıraktığını soranlara şöyle der, 

Karayı görebilseydim başarabilirdim.

Göremediğim hedefe ulaşmanın bir anlamı yoktur der.

Yani yorgunluktan, soğuktan ya da sisten dolayı bırakmamıştır yarışı. Sis nedeniyle karayı göremediği için yüzmekten vazgeçmiştir.

 

Yani ulaşmak istediği Hedefi görememiştir.

Anekdottan birçok anlam çıkarabiliriz, dolayısıyla kendimize mutlaka doğru hedefler koymalıyız, göz ile görünen net ve geleceğe dair hedefler.

Bir şeyi başarabilmek için, mutlaka gözle görülür bir hedef olmalıdır. Hedefiniz yoksa, kalıcı başarıya ulaşma şansımız maalesef imkansızdır. 

Yaşadığımız yüzyılın genel sorunlarından biridir plansız ve hedef koyulmadan girişimlerde bulunmak. Geçmişte pratiklerine çokça rastladığımız durumdur.

Bu anlamda hedef olmadan yaptığımız bütün girişimler geri gelmesi imkânsız olan, başta ‘’zaman’’ ve daha birçok gerçekler ile doludur. Aynı zamanda hedefin belirlenmesi, kişisel ve profesyonel gelişim için kritik bir adımdır. Çünkü başarının ilk adımı, net ve başarılı hedeflerin belirlenmesidir.

Koyduğu hedeflere ulaşanlar ise ancak sorumluluklarının bilincinde olanlardır.

Ne yapmak istediğini bilmek tek başına yeterli değildir. O bildiklerinizi yerine getirmek için gereken hedef sorumluluğunda taşımamız gerekmektedir. Hedefiniz olsun, hedefleri olmalı insanın, kazanırsınız, mutlaka kazanırsınız.

Destekleriniz için teşekkür ederim, keyifli okumalar dilerim.

Saygılarımla,