Anekdotta da gördüğümüz üzere dünya halkları emperyalizme karşı çıkmayan bütün yolları farklı yöntemlerle,dünyanın farklı coğrafyalarında defalarca denediler. Bu anlamda çıkmayan yolları denediğimize ve bildiğimize göre kendini tekrar eden durumları bir kenara bırakarak, dünya halklarını savaşlara, ekonomik ve sosyal krizlere sokan emperyalizmden yeni çıkış yoları bularak kurtulacağız.
Emperyalizmin dünya halkları üzerindeki baskısını sonraki yazılarımıza ele alacağız, ama güncel olması dolayısıyla bu yazımızda Ortadoğu’yu ele alacağız. Emperyalizm binlerce yıldır Mezopotamya ve Ortadoğu’da, genellikle bölgedeki çeşitli çatışmaları, özellikle Arap İsrail Savaşları'nı, iç savaşları ve diğer bölgesel gerilimleri kapsar. Özelikle 1948 Arapİsrail Savaşı, İsrail'in bağımsızlığını ilan etmesiyle başlayan savaş, komşu Arap ülkeleriyle İsrail arasında gerçekleşti.
İsrail, emperyalizmin desteğiyle daha fazla toprak kazandı ve özelikle Müslüman devletler ve dünya buna uzun süre sesiz kaldı.1967 de altı gün savaşı olarak bilinen İsrail, Mısır, Ürdün ve Suriye'ye karşı hızlı bir zafer kazanarak Batı Şeria, Golan Tepeleri ve Gazze Şeridi'ni kontrol altına aldı.1973 Yom Kippur SavaşıMısır ve Suriye, İsrail'e karşı bir saldırı başlattı.
Savaş, uzun süren çatışmalara ve aka bininde barış müzakereleri yapılsa da Siyonistler durmadı ve sonraki plan devreye sokularak bob olarak bildiğimiz büyük Ortadoğu projesi devreye sokulmuş oldu ve artık Ortadoğu’da hiçbir şey eskisi gibi olmayacağının sinyalleri çok ağır şekilde başlamış oldu.
Emperyalizm kelimesinin ete kemiğe bürünmüş haliolan ABD bölgede iç savaşlar ve istikrarsızlık başlığıyla 2003 yılında uydurma ve gerçeği yansıtmayan nedenlerden ve dünyanın gözleri önünde ABD'nin Irak'a müdahalesiyle Saddam Hüseyin'in devrilmesine yol açtı ama sonrasında ülke büyük bir iç çatışma dönemine girdi. Sonrasında bölgede Arap baharı adıyla emperyalizmin eliyle iç savaşlar ve göçlerle takip etti. Bölgede ki ülkelerin sessizliği emperyalizmin desteğini alan İsrail Filistin’de soykırıma varan katliamlar yapmasının önünü açtı.
Bu durum ABD ve İsrail’in güçlerini birleştirerek topyekûn sınır komşumuz olan İran’a saldırmasıyla devam etmiştir. Ortadoğu’daki savaşlar, siyasi, sosyal ve ekonomik sorunları derinleştirmiştir. Bu bölgedeki çatışmalar, yalnızca bölge halkını değil, aynı zamanda uluslararası ilişkileri de etkilemektedir. Emperyalizm genelde dünya, özelde Ortadoğu’yu projeye uygun şekilde dizayn etmeye devam etmektedir.
Emperyalizmin doğasında vardır sömürü. Kanını emeceği ne varsa saldırır, savaş çıkarır, talan eder, milyonlarca insanı katletmekten çekinmez, yerinden yurdundan eder ve çocukları babasız yetim bırakır. Yaptıkları emperyalistler için hiçbir anlam ifade etmez. Bir tek korkusu vardır emperyalistlerin, vatanını, toprağını savunan halklar.
Sonuç olarak emperyalizmden kurtuluş dünya halklarının birlikteliğiyle mümkün, bu bilinçle ABD emperyalist bir devlet, bunu en iyi biz biliriz ve kendimizi bildik bileli kendisine bakış açımız ve mücadelemiz bu gerçeğe göredir. Bu bağlamda, Deniz Gezmiş ve arkadaşları, Filistinli direnişçilerin mücadelesini desteklerken de,
6.Filoyu denizedökerken, İncirlik’in kapatılmasını talep ederken, bağımsız bir kalkınma yolunu savunurken, uluslararası emperyalist mali kuruluşlarla ilişkilerin kesilmesi gerektiğini ileri sürerken,
ABD Ortadoğu’dan defol derken,
Hiroşima’da,
Vietnam’da,
Kore’de,
Irak’ta,
Afganistan’da,
İran’da ve daha birçok yerde işlediği insanlık suçlarına tavır koyarken de,dünde bugünde aynı yerdeyiz.
Son olarak dünyanın gözleri önünde, ABD kongre üyeleri elleri patlayıncaya kadar Siyonist soykırımcıyı Netanyahu,yu alkışlarken de aynı yerde olamaya devam edeceğiz. Yine dünyanın gözleri önünde cereyan eden Filistin’deki katliama, İran’a saldırılarına sesiz kalmamak bile başlı başına emperyalizmden kurtulmamın bir çıkış yoludur. Elbet bir gün taşlar, tanklara,toplara,tüfeklere,zırhlara galip gelecektir.
Bu haftaki kitap önerisi olarak, yazımızla da bütünleşecek olan, Lenin’in Emperyalizm Kapitalizmin En Yüksek Aşaması kitabıdır.
Saygılarımla…